Dilek Kurt

Gıda Kayıpları ve İsrafını Önlemek

ss

Dünyada 820 milyondan fazla insan aç ve her yıl dünyada gıdaların yaklaşık üçte biri kayıp ya da israf oluyor. Bu tabloya baktığımızda dehşete düşmemiz ve kendimizi sorgulamamız gerekir.

Gıda kaybı, tüketim öncesi gıda zincirinin tüm aşamalarında meydana gelen firelerdir.

Gıda israfı, tüketici tarafından atılan ya da bozulmaya bırakılan gıdalardır.

Küresel olarak gıda kaybı ve israfı, orta ve yüksek gelirli ülkelerde daha çok dağıtım ve tüketim seviyelerinde ortaya çıkmaktadır; düşük gelirli ülkelerde ise tarımsal ve hasat sonrası seviyelerde gerçekleşmektedir.

Türkiye’de üretilen 49 milyon ton meyve ve sebzenin %25-40’ı üretim, dağıtım ya da tüketim zincirinde kaybediliyor. Sadece şekli bozuk diye milyonlarca ton sebze ve meyve çöpe atılıyor.

Gıda kayıpları; hasat işlemi sırasındaki yanlış uygulamalar nedeniyle, hasat sonrası uygunsuz taşıma ve depolama nedeniyle, ü rünün işlenmesi sırasında ve market ve pazar gibi perakendecilerde meydana gelen kayıplar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Geçen hafta Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) desteği ile Tarım ve Orman Bakanlığının yürüttüğü “Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık” projesinin lansmanı yapıldı. Projenin amacı Türkiye’de gıda kaybını ve israfını azaltmak ve bu yönde gıda zincirinde yer alan herkesi ve tüketiciyi bilinçlendirme yönünde adımlar atmak.

Tüketiciler gıda israfını önlemek için aşağıdaki yöntemleri uygulayabilir:

  • Sadece ihtiyacı kadar gıda ürünü almak ve evde çok stok yapmamak
  • Evde stoklanan gıda ürünlerinin uygun koşullarda depolanması örneğin yazın çok sıcak bir ortamda hububat ürünlerini depolamamak (pirinç ve kuruyemiş gibi ürünlerde güve ve böceklenme olabilir)
  • Arta kalan gıda ürünlerinin değerlendirilmesi (örneğin biraz bayatlamış yenilecek durumda olan ekmeklerin fırınlanıp öğütülüp köfte harcı olarak kullanılması)
  • Yemek servisi yaparken herkesin yiyeceği kadarını tabağına alması
  • Son tüketim tarihi ve tavsiye edilen tüketim tarihi arasındaki farkı bilmek (mikrobiyolojik açıdan kolay bozulabilen gıda ürünleri üzerinde son kullanma tarihi vardır ve tarihi geçmiş gıdayı tüketmek insan sağlığı için tehlike oluşturabilir. Üzerinde tavsiye edilen tüketim tarihi yazan gıda ürünlerinin tarihi geçtikten sonra tüketilmesi tehlikeli olmayabilir ancak gıdanın tat, koku, renk gibi kalite özellikleri azalmış olabilir)
  • Hemen tüketilmeyecek et, tavuk, balık gibi ürünleri dondurucuya (-18 C) koymak
  • Artan yemekleri buzdolabında saklamak ve 2 gün içinde tüketmek

Gıda zinciri boyunca alınabilecek önlemler:

  • İyi tarım ve iyi üretim uygulamaları
  • Uygun hasat döneminin belirlenmesi
  • Sebze ve meyvelerin su kaybının azaltılması ve zedelenmeye karşı korunması için uygun şekilde işlenip paketlenmesi
  • Uygun depolama koşulları (uygun sıcaklık, nem, havalandırma, uygun depolama alanı ve yeri gibi)
  • Lisanslı depoculuk sistemi
  • Soğuk zincirin kesintisiz sağlanması
  • Uygun işleme teknolojileri ve altyapının geliştirilmesi
  • Gıda zincirinde yer alan tüm çalışanlara eğitim vermek
  • Atık ve yan ürünlerin gıda ve yem olarak değerlendirilmesi
  • Gıda bankaları aracılığı ile üretim fazlası, raf ömrü yaklaşmış veya bağışlanan ürünleri yoksul ya da yoksulluk riski altındaki kişilere ulaştırmak

Kaynak:

Yazıyı Paylaş

Contact Us